Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | heyecan uyandırmak | arouse excitement f. |
Genel | heyecan uyandırmak | excite f. |
Genel | heyecan uyandırmak | work up f. |
Genel | heyecan uyandırmak | cause excitement f. |
Genel | heyecan uyandırmak | empassion [obsolete] f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | heyecan uyandırmak | excite (one) about (something) f. |
Öbek Fiiller | heyecan uyandırmak | excite someone about something f. |
Öbek Fiiller | heyecan uyandırmak | whip into f. |
Öbek Fiiller | heyecan uyandırmak | excite in f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | heyecan uyandırmak | grab f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | uyandırmak (ilgi/heves/heyecan vb'ni) | work up f. |
Genel | büyük heyecan uyandırmak | cause tremendous excitement f. |
Genel | (duygu, heyecan) uyandırmak | chafe [obsolete] f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | hakkında heyecan uyandırmak | excite about f. |
Advertising | ||
Reklam | tüketicide ilgi, heyecan, beklenti ve merak uyandırmak amacıyla, asıl reklam kampanyası başlamadan önce yayınlanan ve ürünle/hizmetle/firmayla ilgili ipucu veren küçük reklamlar | teaser ads i. |